Zorunlu deprem sigortası, depremden kaynaklanan maddi hasarlara karşı önlem almamızı sağlayan sigortadır. 1999 yılında Marmara Bölgesi’nde meydana gelen büyük deprem sonrası devlet tarafından tüm meskenler için zorunlu hale getirilmiştir.

Zorunlu deprem sigortası ile binalardaki temeller, taşıyıcı sistem, ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, tavan ve tabanlar, merdivenler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar ve bacalarda oluşabilecek hasarlar teminat altına alınmaktadır.

Deprem kuşağında yer alan ülkemiz, deprem riski açısından 5 ayrı bölgeye ayrılmıştır. Deprem bölgeleri ayrımı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasına göre yapılmaktadır.

Deprem sigortası primi hesaplamalarında bu bölgelerin her biri için yapı tarzlarına bağlı olarak belirlenmiş olan fiyatlar uygulanmaktadır. Deprem açısından yüksek risk taşıyan bölgelerdeki DASK primleri daha yüksek, düşük risk taşıyan bölgelerdeki sigorta primleri daha düşük tutulmaktadır.

Zorunlu Deprem Sigortası Hesaplama

Zorunlu deprem sigortası (DASK) yaptırmak için yıllık ödenmesi gereken prim tutarını hesaplarken; binanın bulunduğu deprem risk bölgesi, binanın yapı tarzı, meskenin brüt yüzölçümü esas alınarak bir sonuca varılır. Tüm bu değişkenler göz önüne alınarak toplamda 15 farklı prim seviyesi oluşturulmuştur.

Meskenin yaşı, yapı tarzı ve brüt alana göre belirlenen prim seviyesi (teminat tutarı), Doğal Afet Sigortaları Kurumu tarafından yayınlanan tarifede yer alan sabit “tarife fiyatları” çarpılarak poliçede yer alacak toplam sigorta bedeli elde edilir.

Bir yapının DASK hesaplama işlemi bütün sigorta şirketleri için aynıdır. Sigorta primleri, her yıl, birim metrekare maliyetlerdeki artışa paralel olarak değişmektedir. Sigorta primleri nakit ve peşin olarak ödenmektedir.